Eşcinsel Bir Terapist Eşcinsel Kadın ve Erkek Hastalarıyla Ne Yapar?
R. Dennis Shelby, PhD
Konuya katkı sağlayan mektup bize Güney Afrika’dan gelmektedir. Ammanda Kottler, altta yatan hasarlar ve gelişimsel dönüşümler dikkate alındığında fazlaca semptomatik hali yavaş yavaş azalan genç bir hastanın tedavisini gayet güzel biçimde sergilemiştir. Eşcinsel hastalarla Eşcinsel klinikçilerin çalışıyor olması fikrinin analitik çevrede epeyce karışıklık yarattığı zamanları anımsayabiliyorum. Çoğu klinisyen ise bu fikre alışarak geliştiler ve homoseksüellerle çalışma üzerine literatür zenginleşti ve hep gelişmekte/evrilmekte.
Eşcinsel kimselerin farklı bir yaşam akışı olduğu fikri, birçok eşcinselin kendi çevreleri içinden terapist aramalarının, ve eşcinsel kişilerle çalışmanın farklı bir ‘uzmanlık’ olduğunun onaylanması çoğunluk tarafından kabul edilmekte ancak bazıları tarafından ise kuşkuyla bakılmaktadır. Ayrı yaşam akışları , azınlık satatüsü arasındaki örtüşme ve hepimizin paylaştığı insan zihninin ortak özellikleri daha sonra incelenmesi gereken karmaşık sorulardır.
Bu kuramsal meseleler henüz bir karara bağlanmamıştır. Amerikan Psikanaliz Birliği’nin Eşcinsellik Konuları Komitesinin himayesindeki son vaka sunumuna katılan klinikçiler arasındaki tartışma oldukça cesaretlendirici oldu. ‘Hastanın cinsel yönelimini verili olarak mı kabul etmeliyiz yoksa bu duruma nasıl geldiği üzerinde durmalı mıyız?’ sorusu üzerine büyük bir bölünme oldu. Bu ‘bölünme’ tahmin edilebileceği gibi ‘eşcinsel’ ve ‘heteroseksüel’ analistler arasındaydı. Eminim bir kaç kişi onur kırıklığı ve tam olarak irdelenmeyen derin sorularla ayrıldı. Kimi kilisyene naif gelen, eğer homofobik sorular ve duruşlar değilse, diğerlerine içten ve ciddi geldi. Alandaki bir çok mesele gibi, eşcinsel hastaları anlama, birlikte çalışma ve klinik çalışmayı kavramsallaştırma henüz oturtulmamıştır. Kuşkusuz, bu uzmanlığımızın tanıdık olgusu hakkında bir şeylerin farklı olup olmadığı ve cinsel yönelim alanının ilgilenilmeyi beklediği üzerinde beş klinisyeni uzlaştırmak da ender bir olaydır.